Avanos
Kızılırmak nehrinin her iki yakasında kurulmuş olan
Avanos bölgenin turizm merkezlerinden biridir. İlçeye Kızılırmak hayat veriyor.
Burası seramik atölyelerinin bulunduğu, toprağın şekillendirilip pişirilerek
kaba kacağa dönüştüğü yerdir. Bu el yapımı parçaların hiç bir yerde bu kadar
güzelini bu kadar ucuza bulamazsınız. İpek ve yün halı dokumacılığı da hem
evlerde hem de modernleşmiş mağazalarda sürdürülür.
Avanos'un Tarihi
Hititler döneminde, kimi tarihçilere göre
"Zu-Winasa, kimilerine göre ise "Nenassa" adını aldığı
belirtilir. Yunan ve Roma dönemlerinde "Venessa", Bizans döneminde
ise "Vanote" diye adlandılıyor. Selçukluların önemli kumandanlarından
Evranos Bey'in adını aldığı; bu ismin ise Osmanlı döneminde Avanos olarak
değiştiği öne sürülmektedir. Tarihçi Strabon'un belirttiğine göre Venessa,
Kayseri (Mazaka) ve Kemerhisar'dan (Tyana ) sonra gelen Kapadokya Krallığı
içindeki üçüncü politik ve dini öneme sahip bir yerleşim yeridir. Buraya
yerleşmiş olan, tanrı Zeus ve Uranos kültürünün varlığından da söz edilmektedir.
Avanos ta Konaklama Yapabileceğiniz 29 Otel Bulunmaktadır .
Otellerin Listesini görebilmek için Tıklayınız
Avanos ta Konaklama Yapabileceğiniz 29 Otel Bulunmaktadır .
Otellerin Listesini görebilmek için Tıklayınız
İlçede önemli uğraşlardan biri de bağcılıktır.
Avanos’un yamaçlarına doğru bağlar, bahçeler yayılır, elde edilen üzümler
sofralık olarak kullandığı gibi, mağaralarda, doğal depolarda şarap üretiminde
kullanılır.

Çömlekçilik Avanos'ta Hititler'den beri çarkla çanak-çömlek yapıldığı bilinmektedir. Bu el sanatı kavimden kavime, babadan oğula geçerek günümüze kadar gelmiştir. Avanos'un dağlarından ve Kızılırmak'ın eski yataklarından yumuşak ve yağlı kil topraklar elenir ve iyice yoğurularak çamur haline getirilir. Çark adı verilen ve ayakla döndürülen tezgah üzerindeki çamurun maharetle şekillendirilmesiyle istenilen çanak yapılmış olur. İşlik denilen atölyelerde üretilen çanaklar önce güneşte, daha sonra da gölgede kurutulduktan sonra, saman ve talaşla yakılan fırınlarda 800
dereceden başlayıp
1200 derece sıcaklık arasında özenle pişirilir.Yörede yemek kapları, su
testileri, kışlık yiyecek saklamak için çömlekler ve küpler, su kükleri tanınan
çanak ürünleridir. Avanos, günümüzde ''Kapadokya'nın El Sanatları ve Alış -
veriş Merkezi'' olarak tanınmaktadır.
Avanos'ta Kızılırmak kenarında bulunmuştur. Kapadokya Bölgesi’nde bugüne kadar ele geçen tek lahit olması açısından ilginçtir. Lahit, 1971 yılında tesadüfen ortaya çıkmış, semerdam biçimindeki kapağı kimliği tespit edilmeyen şahıslarca açılmış ve içindeki buluntular ne yazıkki çalınmıştır. Ceset üzerinde yapılan patolojik ve paleoantropolojik araştırmalar sonucunda lahitin, saçları kına ile boyanmış bir kadına ait olduğu anlaşılmıştır.
Dereyamanlı Kilisesi
Avanos'ta bulunan 2'nci yüzyıldan kalma son derece
önem arzeden kilise Avanos Belediyesinin aldığı bir kararla Vatikan'dan gelen
temsilcilerin de bulunduğu bir törenle ibadete açılarak bölgeye gelen dini
grupların hizmetine sunulmuştur. Ayrıca Katolik aleminin ruhani lideri Papa
2'nci Jean Paul'de Kapadokya'ya ve özellikle Avanos'a Dereyamanlı kilisesine
gelmek istediği söylenmiştir.

Paşabağı
Avanos'un güney çıkışında, yoldan 1 km içeridedir. Paşabağı veya Keşişler Vadisi diye adlandırılan küçük vadide iki ve üç başlık taşıyan birleşik peribacaları görülür. Bu bölge aslında peribacalarının oluşumu nu izleyebileceğiniz küçük bir müze gibidir. Peribacaları nın bazısı henüz oluşum halinde, bazısı oluşumunu tamamlamış, bazısı da olgunlaşıp bozulmaya başlamıştır. Paşabağı vadisinin ortasındaki üç başlı peribacası keşiş Simeon’un inziva hücresiymiş. Simeon aziz rütbesine ulaşmış ve çok saygı kazanmıştır. Çok gövdeli ve çok başlı olan bazı peribacalarının içlerine şapel ve oturma mekanları oyulmuştur. Üç başlı peribacalarının birinde Aziz Simeon adına yapılmış bir şapel ve inziva hücresi bulunmaktadır. Dar bir baca vasıtasıyla ulaşılabilen hücrenin girişini antitetik haçlar süslemektedir. İçinde ocak, oturma ve yatma mekanları ile ışık girmesini sağlayan pencere aralıkları mevcuttur.
Zelve
Avanos’a 3 km uzaklıktaki Zelve, gezmekten en çok
zevk alacağınız yerlerden birisi, tırmanmaya ve keşfetmeye son derece
elverişlidir.Üç vadiden oluşan Zelve Ören Yeri, Kapadokya'da peribacalarının en
yoğun olduğu yerdir. Vadideki peribacaları sivri uçlu ve geniş gövdelidir.Kaya
oyma mekanlardaki trogloditik yaşamın ne zaman başladığı bilinmeyen Zelve,
özellikle 9. ve 13.yüzyılda hıristiyanların önemli yerleşim ve dini
merkezlerinden biri olmuş; aynı zamanda rahiplere ilk dini seminerler de bu
yörede verilmiştir.Eski köy vadinin duvarlarına oyulmuş evlerden oluşuyordu.
1924 mübadelesinde, Rumlar Yunanistan’a göçünce buraya Türkler yerleştirildi.
1952’de ise tamamen boşaltıldı.
Öz konak Yeraltı Şehri
Avanos'un kuzeyinde yer alan yeraltı şehri, İdiş
dağının kuzey yamaçlarına volkanik granit bünyeli tüf tabakalarının oldukça
yoğun olduğu yere yapılmıştır. Geniş alanlara yayılmış olan galeriler
birbirlerine tünellerle bağlanmıştır.
Diğer yeraltı şehirlerinden farklı olarak katlar
arası haberleşmeyi sağlayacak çok dar ve uzun delikler bulunmaktadır. Düzgün
oyulmuş odaların girişleri kapatıldığında havalandırma da bu dar (5cm) ve uzun
deliklerle sağlanmıştır. Yine diğer yeraltı şehirlerinden farklı olarak sürgü
taşından sonra, tünel üzerine (düşmana kızgın yağ dökmek maksadıyla) delikler
oyulmuştur.
Özkonak yeraltı şehrinde Kaymaklı ve Derinkuyu
yeraltı şehrinde olduğu gibi hava bacası, su kuyusu, şırahane ve sürgü taşları
bulunmaktadır.
Sarıhan Kervansaray
Sarıhan kervansarayı, doğu-batı bağlantısını
sağlayan Aksaray-Kayseri güzergahının Nevşehir sınırları içinde kalır. Avanos
ilçesinin 4 km güneydoğusundadır. II. İzzettin Keykavus zamanında - belki de
onun tarafından - 1249 yılında yaptırılan Sarıhan 2000 m²'lik bir alanı
kaplamaktadır.
Sarıhan'da yapı malzemesi olarak sarı, pembe ve
devetüyü renginde, oldukça düzgün kesme taşlar kullanılmıştır. Gerek anıtsal
portalin, gerekse iç portalin kapı kemerlerinde iki renkli taşlar kullanılmış,
böylece dekoratif bir görünüm sağlanmıştır. Üst kısımları yer yer yıkılan han,
1991 yılında restorasyonu tamamlanarak orijinal haline getirilmiştir. Selçuklu
sultanları, sultanhanların en son örneklerinden olan Sarıhan'dan sonra han
yaptırmamışlardır.
Çeç Tümülüsü
Avanos'un hemen yakınındaki 32 m. yüksekliğindeki
Çeç tümülüsünün, Gordion, Nemrut Dağı ve Karakuş (Adıyaman) gibi bir kral
mezarı olduğu düşünülmektedir. Ancak, henüz kazı çalışması yapılamadığı için
tümülüs hakkında çok fazla bir bilgiye sahip değiliz. ÇavuşinAvanos'dan Göreme'ye giderken 2 km.
sonra solda, çok eski yerleşimlerden biri olan, kaya içine kurulu bu köyde eski
yerleşim evlerini kaya kütlelerinde görüyoruz. Bölgenin en önemli
kiliselerinden Vaftizci Yahya Kilisesi buradadır.
Oldukça yüksek tek nefli, beşik tonozlu, üç apsisli olan kilisenin narteksi yılalmıştır. 964/965 yıllarına tarihlenmektedir.
Sahneleri: Tonozda müjde, ziyaret, bakireliğin
ispatı, Mısır 'a kaçış, Yusuf un ikinci rüyası, Havarilerin Tanrı yolunda
görevlendirilmesi, üç müneccimin tapınması, masum çocukların katliamı,
Elizabeth'in takip edilişi, Zekeriya'nın öldürülmesi; batı duvarında Yusuf ve
Meryem deney sonrası, Beytüllahim'e yolculuk, doğum, son yemek, ihanet, İsa'nın
cehenneme inişi, vaftiz; kuzey duvarında İsa Plarus önünde, İsa Golgota yoluna,
İsa çarmıhta, İsa'nın ölümü; güney duvarında Kudüs'e giriş, Lazarus'un
diriltilmesi, kör adamın iyileştirilmesi, İsa'nın çarmıhtan indirilmesi,
kadınlar boş mezar başında; apsis duvarında başkalaşım resmedilmiştir.
Güllüdere (Aziz Agathangelus) Kilisesi
Çavuşin köyüne yaklaşık 2 km uzaklıktaki Güllüdere
vadisinin en soldaki kolunda yer alır. Vadinin hemen başlangıcında, solda dik
bir yamaç üzerine yapılmıştır.
Nef, dikdörtgen planlı, düz tavanlı ve geniş tek
apsislidir. VI.-VII. yüzyıla tarihlenen mimariye IX.-X. yüzyılda apsis ilave
edilmiştir. Apsisteki iki ya da üç fresk seviyesi apsisin devamlı olarak
boyandığını gösterir. Madalyon içinde tahtta oturan İsa'nın sağında ve solunda
yer alan İncil yazarlarının sembolleri simetrik olarak resmedilmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder