Konya'da yapılan Şeb- i Arus törenlerine katılmak kendinize ayıracağınız zamanların içinde olması gereken huzura yolculuktur aslında. Ülkemizin ve dünyanın bir çok ülkesinde Sema Törenleri yapılmaktadır Sema törenleri ayrı niteliktedir, Şeb-ı Arus'u temsil eder ancak temsili nitelikte olduğunu unutmamak gerekir...
Mevlevilikte Mevlana Celalaettin Rumi'nin 17 Aralık ölüm günüdür .. felsefe inanışında da düğün günüdür. Aralık Ayında törenleri izlemesi için organizasyonlar yapmaktadır. ulaşım otel konaklaması ve tören yapılan salondaki yerlerinizin organizasyonuna kadar incelikle programı incelemenizi tavsiye ederim .
Muhammed Mustafa Celaleddin kimdir?
“Rum-i” ünvanı ve “Mevlana” lakabını – sıfatını nasıl aldı?
Mevlana 1207 yılında bugünkü Afganistan, o dönemde İran sınırları içerisindeki Horasan eyaletinin Belh şehrinde doğan, ünlü Türk felsefecisidir. Horasan bölgesi MÖ 600 – MS 1400 yılları arasında batı, doğu ve din felsefelerinin birbirine bilgi aktardığı Orta Asya’nın en önemli yeridir. 4 yaşında babasından felsefe, filoloji ve din dersleri almaya başlar. 1214 yılında Bağdat’a, 1218 yılında Konya – Karaman’a göç ederler ve babası Bahaeddin Veled için Anadolu Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubat tarafından Konya’da medrese (akademi tarzında okul) yapılır. Batıdaki Anadolu Selçuklu topraklarına Rum diyarı denildiği için isminin sonuna “Rum-i” (Rum diyarında yaşayan) eki alır. Babası Bahaeddin Veled öldükten sonra (1231 yılında) akademide ders vermeye başlar. Sevgi ve saygı göstergesi olarak öğrencileri ve sevenleri tarafından “Mevlana” (Efendi) lakabı verilir. Böylece ismi ünvan ve sıfatlarla birlikte tam olarak “Mevlana Muhammed Mustafa Celaleddin-i Rum-i” olur. Türkçe konuşulan yerlerde ve İran’da kısaca Mevlana denilmektedir.
“Şeb-i Arus” anlamı nedir?
Şeb-i Arus kelimesi “Düğün Gecesi” demektir. Mevlana ölüm gününü “Hakk’a vuslat” yani “Yaratana Kavuşma” (Düğün Günü-Gecesi) saymıştır, “Herkes ayrılıktan bahsetti, bense vuslattan” der. Ölüm Mevlana için kişinin aslına dönüşü, kaynağının ilahi bir cevher olması nedeniyle “Allah’a dönüş” olarak yorumlar. Bir başka ifadeyle ölüm “cismin ortadan kalkması değil, Allah’a doğru uçmasıdır”. Ölüm, Müslümanlık öncesi Türklerde de aynı şekilde ifade edilir.
Şeb-i Arus töreni nedir?
Mevlana’nın ölüm günü (veya vuslat günü) olan 17 Aralık tarihinde, Mevlana’yı anma amacıyla her yıl yapılan törenin adıdır. 743.yapılacak olan Şeb-i Arus töreninin her yıl 17 Aralık tarihinde ikindi vaktinden sonra Kur’an-ı Kerim okunarak ve Ayn-ül Cem (toplu olarak Sema töreni) yapılarak gerçekleştirilir.
Sema nedir?
Sema kelimesinin karşılığı dönmek değildir, Mevlevilikte dönmek tabiri yoktur; Mevleviler Sema eder. Sema, Mevlana’dan çok önceleri de İslam toplumlarında bilinmekte ve tasavvuf geleneği içerisinde yapılmaktaydı.
‘Sema’ kelimesi “gök, evren” anlamındadır. Mevlevilik’te ise ‘Sema’ kelimesi, “işitmek, evrenin sesini işitmek” anlamındadır. Yani, ilahi varlık olan Allah’ın yarattıklarının sesini duymak ve bu sese cevap vermektir. Sema hareketi sembolik olarak kainatın oluşumunu, insanın alemde dirilişini, Yüce Yaratıcı’ya olan aşk ile harekete geçişini ve kulluğunu idrak edip “İnsan-ı Kamil” (insanın bilgi ile olgunlaşması) doğru yönelişini ifade eder. Tasavvuf müziği insan kalbinin atış ritminde yapılır ve bunu dinlerken duygulanarak Sema yapılır. Bunu Uzak doğu felsefesinde “meditasyon”a benzetebilirsiniz. Mevlana zamanında belli bir düzen olmadan, dini ve tasavvuf coşkusu ile yapılan Sema, Mevlana’nın ölümünden sonra oğlu Veled Çelebi, Ulu Arif Çelebi, Emir Abid Çelebi ve Pir Adil Çelebi zamanına kadar tam bir disiplin içine alınmış, öğrenilir ve öğretilir olmuştur. Kaynaklar, Sema ayin ve sistematiğinin son şeklini Pir Adil Çelebi zamanında aldığını bildirir, yani bugün yapılan Sema 1460’lardan beri aynı şekilde gerçekleştirilmektedir.
Mevlana’nın müzik olmadan Sema yaptığı; hatta çarşıda, sokakta, camide de Sema yaptığı kaynaklarda anlatılmaktadır. Mevlana’nın ölümünden sonra halefi Hüsameddin Çelebi tarafından Cuma namazını müteakip, Kur’an okunduktan sonra toplu bir halde Sema yapılması bir gelenek haline getirildi. Bununla beraber belirli bir zaman ve mekana bağlı kalmaksızın Sema yapıldığı da bilinmektedir.
Semahane, Semazen ve Mevlevi kıyafetleri ve bazı eşyaların anlamları
Post: Kuzu veya ceylan derisinden yapılan post (diğer adıyla postniş), Hz. Muhammed ve Mevlana’nın makamını temsil eder. Semahane içinde, kapının tam karşısında yer alır. Diğer dervişlerin postlarıyla karıştırılmasın diye kırmızı renklidir.
Hatt-ı İstiva: Semahane kapısından, postun (makamın) olduğu yere giden manevi çizgidir.
Hatt-ı İstiva çizgisinin sağ tarafı: Bu dünyayı, canlıları temsil eden Dünyevi bölüm
Hatt-ı İstiva çizgisinin sol tarafı: Öbür dünyayı, ruhları temsil eden Ahiret bölümü
Baş semazen: Sema’ya katılacak ekibin sorumlusu.
Semazenbaşı: Sema’nın düzenli yapılması için görevlendirilen kıdemli derviş diyebiliriz.
Postnişin: Mevlevi tarikatının şeyhi yani Post’u (Makam’ı) temsil eden kişidir. Tarikat içinde zamanla kıdem alan ve çeşitli görevlerden sonra gelinen makam. Bu makam rütbe olarak değil, görev olarak görülür.
Postnişin başlığı: “Postnişin Sikke” denilir, keçeden yapılır, yaklaşık 40 cm. yükseklikte silindir şeklinde tepesi oval başlıktır. Keçe rengi kahverengidir, üzerinde “destar” denilen yeşil kuşak bulunur, kuşak 3 şerit olarak sarılır.
Derviş: Tarikat üyesi.
Semazen kıyafetleri, başlık: Sikke adı verilir. Keçeden yapılır, 45-40 cm. yükseklikte silindirik külah şeklindedir, tepesi düzdür, kahverengidir. Tasavvuf anlamı “mezar taşı”
Semazen kıyafetleri, elbise (gömlek, yelek, kuşak, pantolon içlik): Semazenin tüm kıyafetleri beyaz renklidir. Elbiseye “Tennure” adı verilir, beyazdır, pamuklu kumaştan yapılır, tören kıyafetidir, tasavvuf anlamı “kefen”.
Semazen kıyafetleri, mes: Günümüz karşılığı patik, tabanı yumuşak ayakkabı. Kuzu derisinden yapılır, siyah renklidir. Tasavvuf karşılığı yoktur.
Semazen kıyafetleri, hırka: Tennure üzerine palto olarak giyilir, ayak bileğine kadar uzundur. Siyah veya kahverengidir. Tasavvuf anlamı “mezarı örten toprak”
Hırka ve Post öpmek: Oturdukları Post bu dünyayı, hayatı; sırtlarına aldıkları hırka öbür dünyayı, ölümü simgelemekte. Hayata ve ölüme duyulan saygıdan dolayı semazen yaşadığı için Post, öleceği için Hırka’yı öper.
Sikke üzerindeki beyaz şerit: Mevlevi tarikati üyesi olmayan ama Mevlevi dergahlarında (okul) ders veren öğretmenler vardı. Bu kişiler mevlevi sikkesi veya sarık takabilirdi. Öğretmenlerin sikkelerinin üzerine görevlerinin anlaşılabilmesi için beyaz kumaş şeritler sarılırdı.
Sema töreninde semazenlerin hareketlerinin anlamları
Semazen kolları çapraz olarak durmasının anlamı nedir?
Sema’ya kalkmadan önce, Postnişin’den onay beklerken kolları kapalı, sol ayağı sağ ayağının üzerinde bekler. Bu görüntüsüyle “Elif” harfine (Arapça “A” harfi) ve “1” rakamına benzer. Tasavvuf anlamı, Allah’ın tekliğini göstermektir.
Semazenin Sema yaparken kollarını ve ellerini açmasının anlamı nedir?
Sema yaparken kollarını iki yana açar. Sağ eli yukarıya, sol eli aşağıya dönüktür. Bu hareket Hakk’tan alıp, halka dağıtmak anlamındadır.
Bu hareketi biraz açıklamak gerekiyor; dervişler dünyevi hayatla olabildiğince az ilgilendiğine ve Hakk’tan maddi birşey almadığına göre halka dağıtabileceği şey dünyevi – maddi olamaz. Dervişin ilgi konusu ilahi varlığı anlamaya çalışmak olduğuna göre Hakk’tan alabileceği şey sadece bilgi olabilir. Dolayısıyla bu hareketin tasavvuf anlamı, dervişin sağ eliyle Hakk’tan aldığı bilgiyi sol eliyle halka dağıtmasıdır.
Dervişin kollarının çok yukarıda veya aşağıda olmasının, dirseklerden kıvrık olmasının, başının yatık veya dik olmasının kendi başına bir anlamı yoktur. Ama genel olarak başın dik, kolların iki yana tam açık ve ellerin dengeli bir şekilde yukarı – aşağı dönük olması simetri kaygısından dolayı beklenti oluşturur. Görsel dünyadan kurtulun, herşeyi kutsallaştırmaktan ve hurafeden (saçma hareketler) uzaklaşın. Zihninizi ve aklınızı Sema’nın içsel yükseliş aşaması olan “ölmeden ölmek” fikrini düşünün.
Sema töreni (Mevlevi Mukabelesi) nasıl yapılır?
Baş semazen Semahaneden içeriye girer, meydana selam verir, meydanın sağ tarafından gidip Post’u yere serer. Post’un başında İhlas suresini 3 kere, Fatiha suresini 1 kere okur. Başta Peygamber Efendimiz ve tüm Peygamberler, Cihar-i Yar-i Güzin, Sahabe-i Kiram, tüm Pirler, Hz. Mevlana, geçmiş üstatlar ve tüm Ümmet-i Muhammed’e bağışlama (dua) yapılır. Daha sonra meydanın sol tarafından devam ederek meydandan çıkar.