Damla sakızı, 10. yüzyıldan itibaren adayı ziyaret eden Avrupalı gezginler sayesinde dünyaca meşhur olmuştur. Sakız damlasının kullanımı 14. yüzyılda adayı işgal eden Cenevizliler tarafından başlamıştır. 16. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu hakimiyetine geçen adada, sakız üreticilerine ve bunu üreten köylere büyük imtiyazlar verilmiştir. Osmanlılar, sakız satışını tekellerinde tutarak adaya ekonomik ve kültürel açıdan büyük katkı sağlamışlardır. Sakız Adası, Osmanlı İmparatorluğu’ndan bağımsızlığını kazanmasının ardından damla sakızı ticareti çok az sayıda bulunan “tüccarların” eline geçmiştir. Bu tüccarlar üreticilerden çok düşük fiyatlara aldıkları damla sakızını büyük kâr sağlayarak, dış tüccarlara yıllar boyunca satmışlardır. Bunun engellenmesi için Yunanistan Devleti tarafından 1983 yılında “Enosi Mastihoparagogon” yani “Damla Sakızı Üreticileri Birliği” kurulmuştur.
Damla sakızı, sakız ağacından elde edilen bir reçinedir. Türk mutfağı ve Yunan mutfağında ve ayrıca ilaç yapımında kullanılır. İsmi geleneksel olarak üretildiği Sakız Adası'ndan gelmektedir.
Aslında sıvı olan damla sakızı güneşte kurutularak sert ve dağılgan yarı saydam damlacıklar haline getirilir. Ağızda çiğnendiğinde yumuşar ve mat parlak beyaz renk alır. Başta buruk bir tadı olmasına rağmen bir süre çiğnendiğinde ağıza çam kokusunu andıran bir ferahlık verir.
Avrupa Birliği Sakız Adası'ndaki damla sakızı üretimini isimlendirme korumasına almıştır. Adadaki damla sakızı üretimi kökeni ortaçağa varan köylerin oluşturduğu bir kooperatif tarafından kontrol altına alınmıştır. Pirgi köyünde küçük bir damla sakızı müzesi de bulunmaktadır.
Sakız ağacının dalından aşağı damlayan bir sakız damlacığı
Sakız Adası'ndan başka Çeşme Yarımadası'nda da geleneksel olarak bir miktar damla sakızı üretilmektedir. Sakız Adası'ndan sadece 8 km uzaklıkta olan bu bölge de adadakine benzer elverişli iklim koşullarına sahiptir. TEMA Vakfı Çeşme'de mevcut doğal sakız ağaçlarının korunması ve yenilerinin dikilmesi için bir çalışma yapmaktadır. Projenin bir parçası da damla sakızı üretiminin ticari olarak çekici hale getirilmesini sağlayarak ağaçların korunmasıdır. Proje çerçevesinde 2008 ve 2011 yılları arasında İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü tarafından sağlanan 149 hektar alana 3000 adet sakız ağacı dikilmiştir. Projenin 2016 yılına kadar sürdürülmesi hedeflenmektedir.#tatilfikri
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder