Külliye içinde 1488'den beri yer alan darüşşifa (hastane), 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'na kadar aralıksız 400 yıl boyunca önceleri her türlü hastaya; sonraları sadece ruh ve akıl hastalarına hizmet vermiş bir sağlık kuruluşudur. Geçmişte hastalarının müzik, su sesi ve güzel kokularla tedavi edildikleri bu tarihi mekân, 1997 yılından bu yana Trakya Üniversitesi tarafından sağlık müzesi olarak düzenlenmiş, 2000 yılında Darüşşifa'nın Şifahane kısmı Ruh Hastalarını Readaptasyon Derneği'nin katkılarıyla Psikiyatri Tarihi Müüzesi haline getirilmiştir. Ayrıca Külliyenin bir parçası olan ve darüşşifanın yanında yer alan tıp medresesi de 2008 yılında müzenin 15. yüzyılda tıp eğitimini sergileyen bir bölümü olarak hizmete açılmıştır.
Müzede, hekimliğin gelişmesi ve değişik sağlık hizmetleri hakkında geniş bilgiler içeren pavyonlar bulunur. Şehrin turizm hayatına önemli bir katkısı vardır, Selimiye Camii’nin ardından Edirne’de en çok ziyaret edilen ikinci mekândır.
2004 yılında Avrupa Konseyi Avrupa Müze Ödülünü, 2007 yılında ise Avrupa Kültür Mirası - Mükemmellik Kulübü En yi Sunum Ödülünü kazanmıştır.
Darüşşifa-iç avlu
Darüşşifa ve bitişiğindeki Tıp Medresesi, II. Beyazıt'in 1484 yılında Akkirman seferlerinden elde ettiği ganimet gelirleri ile 1484-1488 yılları arasında yaptırılan külliyenin birer parçasıydı. Darüşşifa'da tedavi hizmeti ücretsiz verilmekteydi. Medresede okuyan öğrenciler, darüşşifadaki uzman hekimler yanında yetiştirilmekteydi.
1850’li yıllardan sonra darüşşifa, sadece ruh hastalarının tecrit edildiği bakımsız bir kurum haline geldi. 1877-1878 Osmanlı - Rus Savaşı’nde Edirne işgale uğradığında içindeki hastalar İstanbul’a gönderildi. 1896 yılında şifahane onarım gördü ve bir süre daha ruh hastalarının tecrit edilmesinde kullanıldı. 1916’ya kadar hizmet vermeyi sürdürdü.
Darüşşifanın, Trakya Üniversitesi bünyesinde Sağlık Müzesi’ne dönüştürülmesi çalışmaları 1993 yılında başladı. Ruh Hastalarını Readaptasyon Derneği'nin katkılarıyla 2000 yılında Şifahane kısmı, Psikiyatri Tarihi Bölümü olarak düzenlenmiştir Tıp Medresesi, Uluslararası Rotary 2420.Bölge Guvarnörlüğü işbirliği ile müzenin bir parçası olarak düzenlenerek 2008 yılında hizmete girdi. Bu bölümde, 15. Yüzyıl tıp eğitimi mankenlerle canlandırılmaktadır.
Müze haline dönüştürülen Darüşşifa'da akıl hastalarının tedavi edilişini canlandıran bir oda.
Müzeyi oluşturan yapılardan darüşşifa, iki avlu ve şifahane olmak üzere üç bölümden oluşur:
Birinci avluda, poliklinikler (göz mütehassısı, cerrah, nöbetçi odaları), kiler, özel diyet mutfağı, bekçi odaları, akıl hastaları tecrit odası, ilaç olarak kullanılan şurupların pişirildiği mutfak ve personel odaları bulunurdu.
İkinci avluda 4 oda ve 2 sofa bulunur. Geçmişte odalardan ikisi ilaç deposu ve eczane olarak, diğer ikisi de üst düzey personelin kullanımına tahsis edilmişti.
Şifahane bölümü, hastanenin yataklı kısmıdır. Bu bölüm 6 kışlık oda ile 5 açık sofadan oluşmaktadır. Sofalardan 4'ü yazlık yatak odası biri de musiki sahnesidir. Odalar ve sahne büyük ve yüksek bir kubbeyle örtülü şadırvanlı bir salon etrafında çevrelenmiştir. Odaların dış bahçeye, iç salona açılan pencereleri vardır. Ortadaki büyük kubbenin tepesindeki fenerden gelen ışık iç mekânı aydınlatır ve havayı, pis kokuları dışarı atar. Bir merkez çevresinde toplanmış hasta odaları az personelle hizmet verilmesini sağlar. Personel tüm odaları kolaylıkla gözetleyebilir ve gereğince acil olan hastaların yardımına koşarlar. Bu bölümün yapısında akustik sistemi de oldukça hassastır. Haftada üç gün verilen musiki konserleri yankılanmadan binanın her tarafından rahatça dinlenebilir.
Tıp Medresesi, 18 öğrenci odası, bir dershane ve bunların açıldığı bir orta avludan oluşur. Bu bölüm bekçi odası, öğrenci odaları, uygulamalı eğitim odası, müderris odası, dersane ve kütüphane olarak mankenlerle canlandırılmıştır#tatilfikri
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder