Safranbolu ,bahar ve kış aylarında hafta sonlarında Ankara , İstanbul gibi bir çok yerden görmeye gezmeye ve konaklarında konaklamaya gelen binlerce misafire ev sahipliği yapmaktadır.
Safranbolu geleneksel Türk toplum yaşantısının tüm özelliklerini yansıtan ve uzun tarihi geçmişinde yarattığı kültürel mirası, çevresel dokusu içinde koruyan örnek bir kent.
Safranbolu, Karabük ilinin en büyük ve gelişmiş ilçesidir. Ankara'nın 220 km kuzeyinde ve Karadeniz'in 90 km güneyinde yer alır. İl merkezi Karabük, beldenin 8 km kuzeyinde bulunmaktadır. Safranbolu merkezi ile Karabük il merkezi bitişiktir.
Safranbolu coğrafi konumu nedeniyle tarih boyunca idari ve ticari bir merkez olmuştur. Antik devirde tarihçi Homeros'un İlyada destanında Paplagonya olarak geçen Safranbolu'da sırası ile Hititler, Frigler, dolaylı yoldan Lidyalılar, Helenistik Krallıklar, Romalılar, Selçuklular, Candaroğulları ve Osmanlılar egemenlik kurmuşlar.
Bizanslılar döneminde kentin adı Dadybra olarak geçmektedir. 1196 tarihinde Selçuklular zamanında kentin adı Zalifre olmuş. Beylikler döneminde ve Osmanlıların ilk zamanlarında kentin adı Borglu ve Borlu şeklini almış. 16 yüzyıl Osmanlı Tapu ve Tahrir defterinden izlenebileceği gibi Borlu, yöreye yerleşen Taraklı Aşireti'nden dolayı Taraklıborlu olmuş.
Taraklıborlu adından sonra Safranbolu için Osmanlılar döneminde kullanılan diğer adlar, 18 yüzyıl ortalarında Zağfiran-ı Borlu, 19 yüzyıl ikinci yarısında kısa bir süre için Zağfiran-ı Benderli, 19. yüzyıl son çeyreğinden itibaren Zağfiranbolu, son olarakta Zafranbolu ve Safranbolu biçimine dönüşmüş.
Kente adını veren safran bitkisi kendi ağırlığının yüz bin katı kadar sıvıyı sarıya boyayabilme özelliğine sahip bir bitki. Gıda, ilaç ve kozmetik sanayinde kullanılıyor. Bu ilgi çekici bitkinin dünyada üretildiği ender yerlerden biri Safranbolu.
Nüfus sayısında göçler ve mübadeleler nedeniyle birçok değişme yaşamıştır. Günümüzde 2009 adrese dayalı nüfus sayımına göre nüfusu 51.088'dir.
Meşhur Safranbolu Evleri, 18. ve 19. yüzyıl Türk toplumunun geçmişini, kent kültürünü, ekonomisini günümüzde yaşamaya devam eden en önemli yapı taşları. Tüm evler kendilerine göre daha merkezi konumdaki kamu binalarına, dini yapılara ve anıt eserlere dönük olarak inşa edilmiş. Hangi evden bakılırsa bakılsın manzara kapanmıyor. Evlerin yakın plan cepheleri kör, uzak plan cepheleri açık ve birbirlerini izleyecek konumda. Doğa - insan - ev; sokak - ev, sokak - çarşı ilişkileri son derece düzenli ve dengeli olan evlerde çevreye olduğu kadar komşuya da saygı egemen. Çünkü hiçbir ev diğerinin görüşünü engellemiyor. Evlerin yapımında taş, kerpiç, ahşap ve alaturka kiremit kullanılmış ve bahçeler sokaktan taş duvarlarla ayrılıyor.
UNESCO'nun 17 Aralık 1994'de Dünya Miras Listesi'ne aldığı Safranbolu, Türkiye'de bulunan yaklaşık 50.000 korunması gerekli kültür ve tabiat varlığının 1.125'ini barındırır. Bu nedenle, müze kent durumundadır.
3000 yıllık tarihi geçmişe sahip olan Safranbolu pek çok uygarlığa ev sahipliği yapmış ve günümüze bir kültür zenginliği olarak ulaşmıştır. Özellikle Osmanlı döneminden kalma han, hamam, cami, çeşme, köprü ve eşsiz konaklar hayranlık uyandıracak nitelikte. Çarşı ve Bağlar, tarihi Safranbolu'nun görmeye değer iki ayrı bölgesi. Çarşı'nın kurulu olduğu vadiyi tepeden gören Hıdırlık Tepesi'ne çıkarak kentin panaromik manzarası görülebiliyor. Aşağıda Cinci Hanı ve Hamamı, karşıda Kale, saat kulesi, tabakhane, eski evler, konaklar, hanlar ve hamamlar bir bütün olarak önünüze seriliyor. Benzer bir manzarayı, Kale'den ve Hasan Dede Kayası ile Şahbalı sırtlarından da seyredilebiliyor.
Safranbolu'da Cinci Hanı ve Kaymakamlar Evi mutlaka ziyaret edilmesi gereken iki önemli eser. Kaymakamlar Evi, bir müze ev olarak düzenlenmiş ve tarihi Safranbolu evlerinin tipik özelliklerini en iyi şekilde yansıtıyor. Ayrıca Manifaturacılar Sokak, Kültür Bakanlığı tarafından restore edilen evlerin bulunduğu Arasta arkası ve Hükümet Sokak, Bakırcılar Çarşısı, Demirciler Çarşısı ve Yemeniciler Arastası kesinlikle görülmesi gereken yerler.
Booking.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder