Kiraz’ın ana yurdu Giresun’dur.Bu nedenle ismini de Yunanca kiraz anlamına gelen Kerasus veya Keresea kelimelerinden aldığı bazı tarihçiler tarafından dile getirilmektedir.
M.Ö. 74 yılında Romalı komutan Lucullus Doğu Karadeniz bölgesine yaptığı seferde batıda bilinmeyen yabani kiraz ağaçlarını görmüş ve Roma’ya geri dönerken kiraz fidanları götürmüştür.Böylece kiraz buradan tüm dünyaya yayılmıştır.
Japonya’nın kiraz üretim merkezi olan Sagae şehri kirazın ana yurdunun Giresun olmasından dolayı Giresun’u 1989 yılında kardeş şehir ilan etmiştir.
Kiraz meyvesi son yıllarda Giresun’da önemini büyük ölçüde kaybetmiş olup yerini artık fındığa bırakmıştır.
Fındık, Kayıngillerden bir ağaççığın ve meyvesinin adıdır.Fındık besleyici bir yemiştir.Bileşiminde yağ,karbonhidrat,azot,madensel maddeler,B ve C vitaminleri vardır.Kalp hastalığına iyi geldiği söylenmektedir.Çiğ ve kavrulmuş olarak yenildiği gibi pastacılıkta ve çikolata yapımında da kullanılır.Başlıca türleri;tombul fındık,sivri fındık ve kara fındıktır.Ayrıca badem,palas,foşa,ayı,kuş ve çakıllı fındık gibi değişik türleride vardır.Makbul olanı tombul (yağlı)fındıktır ve bu fındıktan en çok Giresun’da yetişir.
Dünya pazarlarında aranan ünlü Giresun fındığı parlak kabuklu,yağ oranı yüksek tombul bir fındık türüdür.İlimizde kıyılardan 1000 metre yüksekliğe kadar dere,tepe ve dağ yamaçlarını saran geniş fındıklık alanlarda yurdumuzun ve dünyanın en üstün nitelikli fındıkları yetiştirilir.Dünya piyasalarında “Giresun kalitesi” özellikle aranır.Dünyanın en büyük fındık kuruluşu olan Fiskobirlik genel müdürlüğü Giresun’dadır.Fındık Giresun’un en önemli geçim kaynağıdır.
Giresun Adası:
Geçmiş alt kültürlerden izler taşıyan ada, eşine ender rastlanır bir doğa harikasıdır. Mevcut kalıntılar insanoğlunun doğaya egemen olma isteğini vurgular. İnsan bir anda kendisini tarihin, mitolojinin derinliklerinde bulur. Geçmiş uygarlıkların inançlarını ve törelerini yaşar gibi olur.
Giresun adası detaylı bilgi için tıklayınız
Giresun, konumu, kültürel değerleri ile her mevsim gezilip görülmeye değer eşsiz güzelliklere sahiptir. Giresun'un doğal güzellikleri ve tarihi eserleri bakımından çok önemli bir özelliği de turizme elverişli yaylalarıdır.
Şehre ayrı bir değer katan başka bir özelliği ise Doğu Karadeniz'de bulunan tek adaya sahip olmasıdır.
Giresun kendine özgü mutfağı, folkloru ile kendine özgü bir yapıya sahiptir. Bu kültürel yapı çerçevesinde her yıl mayıs ayının 20'sinde Uluslararası Karadeniz Giresun Aksu Festivali etkinlikleri yapılmaktadır.
Giresun'un en yüksek ikinci dağı Karagöl Dağları'nda birçok oba bulunmaktadır. 3107 metrelik Karagöl tepesinin hemen altında bir buzul gölü olan Aygır Gölü bulunmaktadır. Yine bu bölgede, Karagöl, Bağırsak Gölü, Camlı Göl, Sağrak Göl bulunur. Trekking sporuna çok elverişli olan Karagöl dağlarında yaz aylarında rehber eşliğinde dağ yürüyüşü yapılmaktadır.
“Otçu Göçü Geleneği“
Eskiden Giresun ve yöresinde yaşayan aileler geçimlerini mısır üzerinden gerçekleştirip geniş mısır tarlalarına sahiplerdi. Aileler mayıs ayının sonları, haziran ayının başları gibi eşyalarını yaylalara atıp; ot kazma işlemini yaparlardı. Bu yaylalara göç, dediğimiz gibi mısırların ekilip, yeni çıkan otların da çapayla kesildiği tarihtir ve bu harekete ot kazma denir.
Ot kazma işleminden sonra aileler yaylada bulunan evlerinin, bahçelerinin bakımlarını yaparlardı. Yaylada yaşlılar kalıp köylere yetişkinler gençler döner, yaklaşık 20 gün kadar sonra ikinci bir mısır otu kazımı yani dolum otu kazımı denen kazımı yaparlardı. İşe yaramayan yaban otlarının yanında, mısır fidelerinin diplerine toprak atılarak doldurulur bu işlemden dolayı da dolum otu kazımı denilmektedir.
Bu işlemler bittikten sonra köyde kalan aileler yaylalarına çıkarlardı. Bu şekilde otçu göçü meydana gelirdi. Otçu göçü yaklaşık haziranın sonu ile temmuzun ilk yarısına kadar sürer, bu süreden sonra tekrar köye inilirdi.
Otçu göçünde insanların çimenlerde yeşilliklerde piknik yapması, çocukların top oynaması gibi çeşitli eğlenceler gerçekleştirilirdi. Ayrıca yaylada geçirilen zamanda Giresun’un en önemli meyvelerinden olan kiraz büyük rol oynardı.
Günümüzde otçu göçü geleneğini unutturmamak için şenlikler yapılmakla beraber geleneğin yeri doldurulamamakta, maalesef ki otçu göçü geleneği kaybolmaya yüz tutmaktadır.#tatilfikri
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder