Ardıç kuşları özellikle Avrupa Asya ve Amerika kıtalarında birçok türü yaşayan güzel ötüşlü kuşlardır. Turdidae familyasından olan bu kuşların uzunlukları türüne bağlı olarak 10 ile 30 cm arasında değişir. Genellikle sırtları kahverengi göğüsleri beyaz üstüne kara benekli dir
Gagaları ve bacakları oldukça ince olan ardıç kuşlarının kanatlan ve kuyrukları pek uzun sayılmaz. Ardıçkuşları daha çok hayvansal ara sıra da bitkisel besinlerle beslenir. Birçoğu böcek ve solucan gibi en sevdiği yiyecekleri bulmak için yerde sıçrayarak dolaşırken bazı türler de bir ağaca tüneyip yerde gördüğü avın üstüne hızla atlar. Bazı türler yere düşmüş meyveleri gagalar bazıları da ağaçların arasında uçarak dalındaki meyveleri yer. Kuzey enlemlerinde yaşayan türler bazen çok uzun yol alarak kışın güneye doğru göç ederler. Hemen hepsinin ötüşü hoş ve melodiktir; özellikle bazıları duru akıcı ve çan sesini andıran çınlamalı ötüşüyle dikkati çeker.
Ardıç kuşları ilkbaharda çiftleşir ve genellikle ağaç dallarına çalıların arasına hatta bazen duvar çatlaklarına ağaçların oyuklarına ve yapıların saçaklarına çanak biçiminde yuvalar yaparlar. Dişi kuş yuvaya beyaz ya da mavi renkte bazen üstü benekli üç ile altı arasında yumurta bırakır.
Ardıç ağacı, servigiller ailesinden iğne yapraklı ağaçmış ve bazen çalı formunda imiş
“Üremesi bir başka türe bağlı. Ardıç tohumları yere dökülür ancak bu tohumlar bir ardıç kuşu tarafından yenmedikçe çimlenme gerçekleşmez. Ardıç kuşunun sindirim sisteminde ardıç ağacının tohumlarının kabukları açılır. Ardıç kuşu dışkısı ile birlikte toprağa karışan tohumlar kolayca çimleniyor ve Ardıç ağacı oluyor ...
Şaman Türklerinde ve Anadolu Bektaşilerin de Ardıç ağacı ve dalları çok önemlidir. Adakların ve dallarına kumaş bez ve iplerin bağlandığı ağaçtır .. Toroslar da yaşayan Yörükler de de yol kenarında gördükleri ardıç ağaçlarına kumaş parçası ve iplik bağlayarak dileklerde bulunurlar ...
Ardıç kuşu ve Ardıç ağacının Oltu ile bağı nedir peki diyeceksiniz ..Oltu taşı Ardıç ağacının fosilleşmiş halidir ve milyonlarca ve binlerce yıl toprak altında kalış serüveni Oltu taşı olarak madenlerden çıkmasıyla üçüncü evrimine girmektedir ... Erzurum dendiğinde akla Oltu taşı gelmektedir madeninden çıkartılırken yumuşak taş olan Oltu , İsmini aldığı kasabasında 300'e yakın atölye ile şekillenmektedir .. geçmiş tarihi 200 yıl öncesine giden bu şekillendirme özellikle tespih meraklılarının vazgeçilmez tercihini oluşturmaktadır .. iki ayrı evrim geçirerek yüzyıllarca ayakta durabilen Ardıç ağacı toprak altına girdiğinde de uzun bir uyku dönemine girer gibi yeni evrimine hazırlanmaktadır .. ellerde verilen şekille bu sefer tutkunların stresini ve negatif enerjisini alan Ardıç , mucize kuş , mucize ağaç olarak özel bir yeri vardır ...
Berrin Boyacıoğlu
Erzurum ile ilgili bilgi almak için Tıklatınız ...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder