Atina ve Sparta şehirleri arasındaki savaşta, Sakız Adası, özerkliğini ve bağımsızlığını koruyabilmek için bazen Atina bazen de Sparta ile işbirliği yapmıştır.
Büyük İskender tarafından işgali sonucu Helenistik etki altına giren Sakız Adası, M.Ö 2.yüzyıldan itibaren Roma İmparatorluğu’nun müttefiki olmuştur ve bu ilişki Bizans dönemine kadar devam etmiştir.
Sakız Adası 9. yüzyılda Bizans İmparatorluğu’nun hakimiyetine girmiştir. Bu dönemde Arap Devletleri’nin akınlarına karşı kaleler ve kale şeklinde köyler inşa edilmiştir. Bizans mimarisinin en önemli eserleri 11. yüzyılda yapılmıştır ve Nea Moni Manastırı bunlardan biridir.
Cenevizliler, Sakız Adası ve diğer Ege Adaları ile yoğun ticaret yaptıklarından bu bölgedeki egemenliklerini arttırmak istemişlerdir. Bizans İmparatorluğu’nun Sakız Adası’nı Türk korsanlarına karşı koruyamamasını bahane ederek, Cenevizliler 13. yüzyılın ortalarında adayı ele geçirmişlerdir.
Rodos Adası ve Malta Adası’nın fethinden sonra Osmanlı İmparatorluğu 1566 yılında Sakız Adası’nı himayesi altına almıştır. Damla sakızı ve ipek böceği üretiminde söz sahibi olan Sakız halkına Osmanlı İmparatorluğu tarafından büyük imtiyazlar tanınmıştır. 1854-1885 yılları arasında, Sakız Adası halkı, özellikle denizcilikte, uluslararası konjonktürden de faydalanarak, yeni bir ekonomik gelişme yaşamışlardır. Akdeniz ve Karadeniz limanlarından Avrupa’ya hammadde, Avrupa’dan da kumaş ve diğer hazır mallar taşımışlardır.
1912 yılında, Sakız Adası Yunanistan’a bağlanmıştır. Sakız Adası,1913-1922 yılları arası Anadolu’dan büyük bir mülteci kitlesine ev sahipliği yapar. Bu göçmenlerinin çoğu, Yunanistan’daki başka şehirlere götürülünceye kadar, geçici olarak, liman ve kaleye yerleştirilmişlerdir. Günümüzde, Sakız Adası sakinlerinin oldukça büyük bir kısmı, Anadolu’dan gelmiş o göçmenlerin torunlarıdır.
Damla sakızı, 10. yüzyıldan itibaren adayı ziyaret eden Avrupalı gezginler sayesinde dünyaca meşhur olmuştur. Sakız damlasının kullanımı 14. yüzyılda adayı işgal eden Cenevizliler tarafından başlamıştır. 16. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu hakimiyetine geçen adada, sakız üreticilerine ve bunu üreten köylere büyük imtiyazlar verilmiştir. Osmanlılar, sakız satışını tekellerinde tutarak adaya ekonomik ve kültürel açıdan büyük katkı sağlamışlardır. Sakız Adası, Osmanlı İmparatorluğu’ndan bağımsızlığını kazanmasının ardından damla sakızı ticareti çok az sayıda bulunan “tüccarların” eline geçmiştir. Detayları İçin Tıklayınız
Sakız Adasında Gezilecek Yerler
Sakız Kalesi
Sakız Joustinyen Müzesi
Sakız Nea Moni Manastırı
Sakız Agia Markella Manastırı
Sakız Pyrgi Köyü
Sakız Adası Roket Festivali
Sakız Adasına Nasıl Gidilir?
Sakız Adası’na Çeşme Ulusoy Limanı’ndan 45 dakikalık kısa bir feribot yolculuğu ile gidilebiliyor. Yaz aylarında her gün, kış aylarında haftanın belirli günlerinde seferler vardır.
Vize
Sakız Adası’nın da içinde bulunduğu çoğu Yunan adalarına vize kolaylığı getirildiğinden Sakız Adası’na gitmek artık daha kolay. Vize almadan feribota biniyorsunuz ve Sakız Adası limanına vardığınızda yetkililer size 35 Avro karşılığında 15 gün süreli TEK girişli vize veriyor. Belki bu kontrol noktalarında biraz yığılma olabiliyor fakat yine de Türkiye’den vize almakla uğraşmak istemeyenler için iyi bir alternatif. İsterseniz Schengen vizesi alarak da adaya girişinizi yapabilirsiniz.
Sakız Adası Otelleri
#tatilfikri
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder