Anadolu sahillerinden yüz binlerce yıl önce kopmuş Yunanistan’ın en büyük üçüncü adası Midilli’deyim. Bir şölene mi gidiyorum yoksa lezzet avcılığına mı? Aklım meyhanelerde, mezelerde, buz gibi uzolarda. Ada çok yakınımızda olup uzak kalmış bizlerden yıllarca. Mübadelenin acılarını silerken yeni nesiller, yakınlaşmışız birbirimize. Ayvalık’a 1.5 saat uzaklıktaki Midilli nice isimler yetiştirmiş, kimler gelmiş kimler geçmiş: Sapho, Namık Kemal, Barbaros Hayrettin, Odiseas Elitis... Tekne Mitilini’ye indiriyor bizi, adanın en büyük şehrine, Yunanistan’ın görkemli 10 şehrinden birine. Ege’ye atılmış bir çınar yaprağı gibi görünür haritalarda Midilli, ama gerçekte zeytin yapraklarıyla kaplı her köşesi. Zeytin bitiyor, çam ormanları, yetmedi mi kestane ağaçları, makilik alanlarda nefis kokular doluyor arabama, tabii anason bu! Yer yer kekik karışıyor anasona. 20’nci Yüzyıl başlarında ekonomide doruklarda olan ada, şehir ve köy modeli arasında özel bir bağ oluşturmuş.
KADINLAR YEREL LEZZETLERİ KORUYOR
Şehirleşme devam ederken, gelenek dışlanmamış, yerel ürünlerine üretimlerine sahip çıkmış tüm adalılar, özellikle kadınlar. Ada genelinde 17 adet Kadın Zirai Turizm Kooperatifi var. Kadın arkadaş gruplarının ekonomiye ve yerel ürünlere katkısının güzel bir örneği. Ürettikleri reçel, helva, kurabiye, peksimet, tatlı, susam şekeri, lokum, makarna, erişte, tarhana, salça, sirke, şurup, likörle aile bütçesine katkıda bulunmanın yanı sıra, turistleri yerel ve kaliteli lezzetlerle tanıştırıyorlar... Kadın kooperatiflerini en küçük köyde bile bulmanız mümkün. Mitillini merkezinde birkaç dükkanları var.
Midilli gastronomisi Anadolu kıyılarıyla kardeş olsa da ayrıldığı noktalar pişirme yöntemleri ve kullanılan malzemeye göre çeşitlendiği için damak tatları da biraz farklılaşıyor. Ada mutfağının en önemli malzemesi hafif kokulu zeytinyağı, sonra taze balık, ıstakoz, ahtapot, deniz ürünlerinin envaisi, tuzlama sardalya balığı, otlaktan beslenen hayvanların sütünden yapılan yoğurt, yağ ve lor peyniri, tereyağı) badem ezmesi, helva ve reçeller, uzo ve eşlikcisi zengin mezeler. Kokulu baharatların ölçülü kullanımıyla doğal malzemeyle yapılmış ev yemeklerini adanın her yerinde rahatça bulabilirsiniz. Zaten Osmanlı döneminde ada “imparatorluğun bahçesi” olarak adlandırılmış. Ada mutfağı, Akdeniz tarzı beslenmeyi en iyi temsil eden mutfaklardan. Lezzetler net, turistik mutfak henüz sarmalamamış Midilli’yi.
Gündüz sakin, deniz-doğa-tarihle baş başa, gece enerjik keyifli, geleneksel lezzetlerle dolu adayı gezmek için üç gün ayırmanızı öneririm.
UZO DEYİNCE PLOMARİ
Yunanistan’ın içtiği uzoların yüzde 60’ı, en lezzetlileri adanın Plomari kasabasında üretiliyor. Adanın en leziz zeytinyağları da Plomari’den. Barbayani Ailesi 150 yıldır üretimde, adanın en ünlü markası. Uzo yapımında bizim rakılarımızda kullanmadığımız yıldız anason ve değişik bitkiler kullanılıyor, üretim direkt üzümlerin damıtılmasından yapılmıyor. Damıtma veya ıslatma yoluyla anason tohumları, yıldız anason, rezene, kakule, mısır, melekotu, kişniş gibi tohumlarla aromalandırılmış olan alkolün harmanlanması ile üretiliyor. Adada birçok aile kendi uzosunu üretiyor, her bir markanın tamamen farklı özellikleri var. Bu da kullandıkları değişik aromalı bitki karışımından kaynaklanmakta. Uzoya meze olarak tuzlanmış sardalya, kurutulmuş ahtapot, fava öneriyor adalılar. “Bütün zeytin çeşitleri de uzo için mükemmel bir mezedir, zeytinleri az miktarda uzoya ve zeytinyağına bastırın, kırılmış kişniş tohumlarına bulayın limon dilimleriyle servis yapın” diyorlar. Midilli’de uzo genelden yemekten önce mezelerle içilir. Bence uzo en çok güneşte kurutulmuş, kendi suyunda kömürde pişirilmiş düğmeli ahtapotun yanına yakışıyor. Midillililer sade, limonsuz, yağsız, asla kaynatılmamış geleneksel şekliyle servis ediyorlar ahtapotu. Her sahil kasabasında ipe serili olarak görebilirsiniz ahtapotları. Haşlanmadığı için daha sert, düğmeleri kıtır.
MOLIVOS’UN AHTAPOTU KALLONI’NİN SARDALYESİ
Çanakkale kıyılarındaki Assos kasabasının Ege’nin diğer ucundaki devamı Molivos. Aynı coğrafyanın izini sürerek denize tepeden bakan teraslarda güneşi batırmanızı tavsiye ederim, tabii uzo ve mezelerle. Octopus Restoran sahilde, ahtapotunu tadın. Sabah taze yakalanmış, güzelce tuzlanmış, akşama da üzerine biraz zeytinyaği gezdirilip limon sıkılmış çiğ sardalyelerden tatmalısınız.
Sonra yönünüzü Kalloni’ye çevirin, burası aynı zamanda sardalya balıklarının koruma alanı. Roma imparatorlarının ünlü şölenlerinin vazgeçilmez mezesi Kalloni sardalyeleri, yüzyıllardır Midilli Adası’nın en önemli ihraç ürünü.
Mantamados Midilli’nin en özel kasabalarından biri. En iyi tarhana, kaliteli bal, zeytinyağli peynirler, lezzetli yoğurtlar, tereyağları burada. Mantamados Manastırı içindeki kafeteryada ünlü koyun yoğurdunu ve lokmasını yiyebilirsiniz. “Manastır Panayırı” zamanı sığır etiyle pişen keşkek ibadet edenlere ücretsiz olarak ikram edilmekte.
Adanın en yüksek köşesindeki Ayasos, tatlı kestanesiyle ünlü.Ekimde yolunuz bu köye düşerse “Kestane Festivali”yle karşılaşacaksınız. Koca kazanlarda haşlanan kestanenin tadına doyamayacaksınız.
Merkeze 23 kilometre uzaklıktaki Papados’da onarım görmüş zeytinyağı müzesini, adanın kuzeyinde Aya Paraskevi’deki Lesvos Zeytinyağı Üretim Endüstrisi Müzesi gezmeğe değer noktalar.
Midilliye gitmek çok zor ve zahmetli değil her gün Ayvalık'tan feribotlar kalkmaktadır . 1.5 saat süren deniz yolculuğundan sonra Midilli'ye ulaşıyoruz ...
Kuzey Ege keşfinizde 2-3 gününü Midilliye ayırmanızı tavsiye ederim
Midillide konaklama yapacağınız otellerin listesi için Tıklayınız
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder