Türkiye ve Japonya Dostluğunun Başlangıcı Ertuğrul Fırkateyni;
Japonya ile Türkiye’nin dostluk temelleri, 1875 yılında Petersburg’ta, Japon Sefir Yanagihara Sakimutsu ile Osmanlı elçisi Şakir Paşa arasında yapılan görüşme ile atılmıştır. Yapılan ilk görüşmeyi geliştirmek amacı ile 1887 yılında dönemin Japon İmparatoru Meiji’nin amcası Prens Komatsu ve eşi İstanbul’a gelmiştir. İstanbul’u ziyaret eden heyet, görmüş oldukları yakın ilgi ve alakaya teşekkür etmek üzere ertesi yıl II. Abdulhamid Han’a Japonya’nın büyük Krizantem nişanının verilmesine karar vermiştir . Buna Karşılık II. Abdulhamid Han’da Japon İmparatoruna bir nişan verecektir.
Osmanlı donanmasından bir eğitim gemisinin Japonya’ya gönderilmesi kararı alınır.
Osmanlı gemilerinin içinde bu seyahate en uygun geminin Ertuğrul olabileceği kararı ile geminin kumandanlığına Miralay Osman Bey getirilmiştir.
( Sefer devam ederken tuğamiral rütbesini alarak Osman Paşa olmuştur.)
61 Subay ve memur , 548 er ve erbaş olmak üzere 609 kişilik mürettebatıyla hazırlıkları tamamlanan Ertuğrul, 14 Temmuz 1889 yılında İstanbul Saray burnundan coşkulu tören ile uğurlanmıştır. Uzun zor bir o kadar da önemli bir yolculuğa çıkan Ertuğrul , Çanakkale Boğazını geçerek Ege , Akdeniz ‘den Suveş kanalına geçmiştir, Cidde , Aden ve Bombaya oradan da 28 Kasımda Singapur Limanına demir atmıştır. Dört ay Singapur limanında kalan Ertuğrul, Müslüman hükümdarların elçilerini kabul ederek karşılıklı bağlılıklarını göstermişlerdir. 3 Mart 1890 ‘da Singapur limanından ayrılan Ertuğrul, 15 Nisan’da Hong Kong’a ulaşmıştır. Hava koşullarının rahat yolculuk vermesine izin vermediği denizlerde yol almak zordu. 7 Haziran 1890 tarihinde Japonya’nin Yakohamo limanına ulaştı. Halk tarafından sevgi ve ilgi ile karşılanan Ertuğrul ve muretebatı sevgi gösterilerine selam anlamına gelen top atışları ile karşılık verdi.
II. Abdulhamid Han’ın göndermiş olduğu nişan ve hediyeleri İmparator Meiji’ye sunulmuştur. Ertuğrul’un Subay ve mürettebatı üç ay boyunca özel misafir edilmiştir. Ancak bu sırada gemide baş gösteren kolera salgını 35 denizciyi hasta etmiş 13’ü ölmüştür.
Dönüş hazırlıklarına hız verilmesi ile 15 Eylül 1890 yılında Ertuğrul Yokohama’dan hareket etmiştir.
Japonya’ya gelirken karşılaşmış olduğu hava dönüşünde karşısında idi. Yol alan gemi büyük bir fırtınaya girdi, makineleri tam güç çalışırken gemi, Funakura kıyılarına sürüklendi.Fırtına gücünü artırmış dalgalar geminin üzerinden geçerken geminin kontrolü zorlaşmıştı. Oşima adasına yaklaşan gemi adanın güney ucunda yer alan Kaşinozaki burnu ve aynı ismi taşıyan deniz fenerinin açıklarına doğru sürükleniyordu. Ertuğrul’un kumandanı Osman paşa ve tüm mürettebatın insan üstü gayretleri netice vermedi . 16 Eylül 1890 saat 21:00 sularında Funuka kayalıklarına çarparak ikiye bölündü.
Koşino köylüleri ve Koşinozoki feneri çalışanları dalgalara rağmen büyük mücadele ile sabaha kadar dev dalgalardan yaralı 69 denizcimizi kurtardılar . 17 Eylül sabahı Oşima Belediye başkanı Oki, Koşino köyüne ulaştı. Yaralıları köyde uygun evlere yerleştirerek tedavilerinin yapılmasını sağladı. Diğer taraftan denizde şehitlerimizin cesetlerini toplamak için büyük gayret gösterdiler.
260 denizcinin cesedini denizden çıkaran Koşino köylüleri kazanın olduğu yeri gören tepenin üzerinde tüm şehitlerimizi özenle toprağa verdiler. Yaralılar Oşima’dan geçen Boça- Maru vapuru ile Kobe’ye gönderildi.
1891 yılında kazadan bir yıl sonra Köy halkı kendi tasarrufları ile bir abide yaptırdılar, Abidenin üzerine Türkçe ve Japonca Osman Paşa yazdılar.
1925 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün emri ile Osaka’da Türk Japon Ticaret Kurumu açıldı . Ertuğrul Şehitleri için muhteşem bir anma töreni gerçekleştirildi. 1929 Yılında ilk yapılan anıtın yanına büyük bir anıt yapıldı, üzerine kazanın özeti yazıldı. Koşumata kasabası ile Mersin kardeş şehir ilan edildi anıtın aynısı Mersin’de Atatürk parkında bulunmaktadır .
Kuşumoto şehrinde yer alan şehitliğin çok yakınına Türk Müzesi yapılmıştır. 1974 yılında açılışı yapılan müzede Ertuğrul fırkateynine ait maket komutanların ve askerlerin isim sıralamaları fotoğrafları , özel eşyaları , gemiden çıkarılan mutfak eşyası ve silah örnekleri yer almaktadır.
İki ülke arasındaki dostluk ve kardeşlik tohumlarının hassasiyetlikler ve manevi duyguları ön plana çıktığı bu hazin kaza dokularımızı kaynaştırmıştı. Güvenin saygının çalışmanın verdiği güç ve haz ile 128 yıl önce atılan dostluk tohumlarının ormana dönüşmesini sağlamak amacı ile başta Ertuğrul Fırkateynin de şehit olan tüm denizcilerimizin manevi huzurlarına , onları canları pahasına kurtarmaya çalışan Kaşino köyü halkına minnetle ve teşekkür etmek istiyoruz .Bir gün sizlerle buluşmak dileği ile SAYANORA …
Berrin Boyacıoğlu
Japonya ve Türkiye Kültür Bakanlıklarının destekleri ile Ertuğrul 1890 isimli bir film çekilmiştir
Film ile ilgili yazı için Tıklayınız
Japonya ile Türkiye’nin dostluk temelleri, 1875 yılında Petersburg’ta, Japon Sefir Yanagihara Sakimutsu ile Osmanlı elçisi Şakir Paşa arasında yapılan görüşme ile atılmıştır. Yapılan ilk görüşmeyi geliştirmek amacı ile 1887 yılında dönemin Japon İmparatoru Meiji’nin amcası Prens Komatsu ve eşi İstanbul’a gelmiştir. İstanbul’u ziyaret eden heyet, görmüş oldukları yakın ilgi ve alakaya teşekkür etmek üzere ertesi yıl II. Abdulhamid Han’a Japonya’nın büyük Krizantem nişanının verilmesine karar vermiştir . Buna Karşılık II. Abdulhamid Han’da Japon İmparatoruna bir nişan verecektir.
Osmanlı donanmasından bir eğitim gemisinin Japonya’ya gönderilmesi kararı alınır.
Osmanlı gemilerinin içinde bu seyahate en uygun geminin Ertuğrul olabileceği kararı ile geminin kumandanlığına Miralay Osman Bey getirilmiştir.
( Sefer devam ederken tuğamiral rütbesini alarak Osman Paşa olmuştur.)
61 Subay ve memur , 548 er ve erbaş olmak üzere 609 kişilik mürettebatıyla hazırlıkları tamamlanan Ertuğrul, 14 Temmuz 1889 yılında İstanbul Saray burnundan coşkulu tören ile uğurlanmıştır. Uzun zor bir o kadar da önemli bir yolculuğa çıkan Ertuğrul , Çanakkale Boğazını geçerek Ege , Akdeniz ‘den Suveş kanalına geçmiştir, Cidde , Aden ve Bombaya oradan da 28 Kasımda Singapur Limanına demir atmıştır. Dört ay Singapur limanında kalan Ertuğrul, Müslüman hükümdarların elçilerini kabul ederek karşılıklı bağlılıklarını göstermişlerdir. 3 Mart 1890 ‘da Singapur limanından ayrılan Ertuğrul, 15 Nisan’da Hong Kong’a ulaşmıştır. Hava koşullarının rahat yolculuk vermesine izin vermediği denizlerde yol almak zordu. 7 Haziran 1890 tarihinde Japonya’nin Yakohamo limanına ulaştı. Halk tarafından sevgi ve ilgi ile karşılanan Ertuğrul ve muretebatı sevgi gösterilerine selam anlamına gelen top atışları ile karşılık verdi.
II. Abdulhamid Han’ın göndermiş olduğu nişan ve hediyeleri İmparator Meiji’ye sunulmuştur. Ertuğrul’un Subay ve mürettebatı üç ay boyunca özel misafir edilmiştir. Ancak bu sırada gemide baş gösteren kolera salgını 35 denizciyi hasta etmiş 13’ü ölmüştür.
Dönüş hazırlıklarına hız verilmesi ile 15 Eylül 1890 yılında Ertuğrul Yokohama’dan hareket etmiştir.
Japonya’ya gelirken karşılaşmış olduğu hava dönüşünde karşısında idi. Yol alan gemi büyük bir fırtınaya girdi, makineleri tam güç çalışırken gemi, Funakura kıyılarına sürüklendi.Fırtına gücünü artırmış dalgalar geminin üzerinden geçerken geminin kontrolü zorlaşmıştı. Oşima adasına yaklaşan gemi adanın güney ucunda yer alan Kaşinozaki burnu ve aynı ismi taşıyan deniz fenerinin açıklarına doğru sürükleniyordu. Ertuğrul’un kumandanı Osman paşa ve tüm mürettebatın insan üstü gayretleri netice vermedi . 16 Eylül 1890 saat 21:00 sularında Funuka kayalıklarına çarparak ikiye bölündü.
Koşino köylüleri ve Koşinozoki feneri çalışanları dalgalara rağmen büyük mücadele ile sabaha kadar dev dalgalardan yaralı 69 denizcimizi kurtardılar . 17 Eylül sabahı Oşima Belediye başkanı Oki, Koşino köyüne ulaştı. Yaralıları köyde uygun evlere yerleştirerek tedavilerinin yapılmasını sağladı. Diğer taraftan denizde şehitlerimizin cesetlerini toplamak için büyük gayret gösterdiler.
260 denizcinin cesedini denizden çıkaran Koşino köylüleri kazanın olduğu yeri gören tepenin üzerinde tüm şehitlerimizi özenle toprağa verdiler. Yaralılar Oşima’dan geçen Boça- Maru vapuru ile Kobe’ye gönderildi.
1891 yılında kazadan bir yıl sonra Köy halkı kendi tasarrufları ile bir abide yaptırdılar, Abidenin üzerine Türkçe ve Japonca Osman Paşa yazdılar.
1925 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün emri ile Osaka’da Türk Japon Ticaret Kurumu açıldı . Ertuğrul Şehitleri için muhteşem bir anma töreni gerçekleştirildi. 1929 Yılında ilk yapılan anıtın yanına büyük bir anıt yapıldı, üzerine kazanın özeti yazıldı. Koşumata kasabası ile Mersin kardeş şehir ilan edildi anıtın aynısı Mersin’de Atatürk parkında bulunmaktadır .
Kuşumoto şehrinde yer alan şehitliğin çok yakınına Türk Müzesi yapılmıştır. 1974 yılında açılışı yapılan müzede Ertuğrul fırkateynine ait maket komutanların ve askerlerin isim sıralamaları fotoğrafları , özel eşyaları , gemiden çıkarılan mutfak eşyası ve silah örnekleri yer almaktadır.
İki ülke arasındaki dostluk ve kardeşlik tohumlarının hassasiyetlikler ve manevi duyguları ön plana çıktığı bu hazin kaza dokularımızı kaynaştırmıştı. Güvenin saygının çalışmanın verdiği güç ve haz ile 128 yıl önce atılan dostluk tohumlarının ormana dönüşmesini sağlamak amacı ile başta Ertuğrul Fırkateynin de şehit olan tüm denizcilerimizin manevi huzurlarına , onları canları pahasına kurtarmaya çalışan Kaşino köyü halkına minnetle ve teşekkür etmek istiyoruz .Bir gün sizlerle buluşmak dileği ile SAYANORA …
Berrin Boyacıoğlu
Japonya ve Türkiye Kültür Bakanlıklarının destekleri ile Ertuğrul 1890 isimli bir film çekilmiştir
Film ile ilgili yazı için Tıklayınız
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder